Veri merkezleri 2024 yılında küresel elektrik tüketiminin yaklaşık %1,5’ini oluşturmuştur.
Elektrik şebekelerinde yapılacak iyileştirmeler, güce aç veri merkezlerinin taleplerini karşılayamayabilir. Resim: Sean Gallup/Getty
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) bugün yayınlanan bir raporuna göre, veri merkezlerinin elektrik tüketiminin 2030 yılına kadar iki katından fazla artacağı tahmin ediliyor. Birincil suçlu? Yapay Zekâ.
Rapor, veri merkezleri için mevcut enerji ayak izini kapsıyor ve gelecekteki ihtiyaçlarını tahmin ediyor; bu da hükümetlerin, şirketlerin ve yerel toplulukların altyapı ve yapay zekâ konuşlandırmayı planlamasına yardımcı olabilir.
IEA’nın modelleri, veri merkezlerinin 2030 yılında 945 terawatt-saat (TWh) kullanacağını öngörmektedir; bu da kabaca Japonya’nın şu anki yıllık elektrik tüketimine eşittir. Buna karşılık, veri merkezleri 2024’te dünyanın toplam elektrik tüketiminin yaklaşık %1,5’i olan 415 TWh tüketmiştir (bkz. “Küresel elektrik büyümesi”).

Projeksiyonlar büyük ölçüde, yapay zekâ dışındaki bilgi işlem görevlerini de yürüten veri merkezlerine odaklanıyor. Ajans, yapay zekâya ayrılmış veri merkezlerindeki sunucuların oranını tahmin de ediyor. Yapay zekâ için kullanılan sunucuların 2024 yılında sunucu elektrik talebinin %24’ünü ve toplam veri merkezi enerji talebinin %15’ini oluşturduğunu tespit etmişler.
VU Amsterdam’da araştırmacı olan ve raporda yer almayan Digiconomist’in kurucusu Alex de Vries, bunun düşük bir tahmin olduğunu düşünüyor. Rapor, “özellikle yapay zekâ söz konusu olduğunda biraz muğlak” diyor.
Bu belirsizliklere rağmen de Vries, “tüm bu veri merkezleri tarafından nihai olarak ne kadar enerji tüketildiği konusunda dikkatli olmalıyız” diyor. “Kesin rakam ne olursa olsun, küresel elektrik tüketimimizin birkaç yüzdesinden bahsediyoruz.”.
Daha fazla güç gerekiyor
IEA raporu, ABD, Avrupa ve Çin’in veri merkezlerinin mevcut enerji tüketiminin %85’inden sorumlu olduğunu ortaya koymaktadır. Tüketimde öngörülen büyümenin 2030 yılına kadar yaklaşık %5’ini gelişmekte olan ekonomiler, %20’sinden fazlasını ise gelişmiş ekonomiler oluşturacaktır (bkz. “Veri merkezi enerji büyümesi”).

Ülkeler, veri merkezleri için öngörülen enerji talebini karşılamak için enerji santralleri inşa ediyor ve elektrik şebekelerini iyileştiriyor. Ancak IEA, planlanan merkezlerin %20’sinin şebekeye bağlanmasında gecikmeler yaşanabileceğini tahmin ediyor.
Yazarlar, kısmen insanların gelecekte yapay zekâ uygulamalarını ne ölçüde kullanacaklarının belirsiz olması nedeniyle tahminlerin belirsizlik içerdiğini yazıyor. Veri merkezleri de enerji kullanımlarını sınırlı bir şekilde toplamakta ve raporlamaktadır.
Veri merkezlerinin elektrik kullanımındaki artış “iklim hedeflerimize ulaşma kabiliyetimiz açısından ciddi bir risk oluşturabilir” diyor de Vries. Planlanan elektrik kapasitesinin üçte ikisi yenilenebilir kaynaklardan gelecek olsa da IEA, ABD’deki yeni doğal gaz santrallerinin doğal gaz yakıtlı kapasitede de bir genişlemeye yol açacağını bildiriyor. De Vries, “Fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı artıracağız ya da en azından uzatacağız,” diye ekliyor.
Elektrik tüketimi ve öngörülen büyüme küresel olarak aynı değildir. IEA raporunda, şirketlerin veri merkezlerini yoğun kümeler halinde inşa etme eğiliminde olduğu ve bunun da yerel şebeke sistemlerini zorlayabileceği belirtiliyor.
Kaynak: Nature News, 10 Nisan 2025